logo
....

BUNLAR ATEİİSSTTT....

 

(Ateistliğin ne olduğunu bilmeyenlere ithaf olunur.)

İletişimde önemli olan aynı dili kullanmaktır. Aynı dili kullanmak demek, sözü söyleyenin söylediği anlam ile sözü işitenin anladığı anlamın aynı olması gerekir ki anlaşabilsinler. Bundan daha önemlisi de kavramların, kelimelerin anlamlarının doğru biliniyor olması gerekir. Sonrasında anlaşmak kolay.

Yapılan yorumlarda çoğu zaman Ateist ve Ateizm kavramının bazı kişilerce anlaşılmadığı ya da yanlış anlaşıldığı ortada.

Ateist denince, Teistlerce ilk akla gelen anlamlar “Allahsız, peygamber tanımaz, kitapsız, kafir, katli vacip, pislik, insan değil, ırz düşmanı, önüne gelenle yatan vs.” gelir.

Ateist ve Ateizmin ne olduğunu anlamak için öncelikle Teizm kavramının ne olduğunu doğru anlamak gerek.

Teizm: Semavi veya ilahi denilen, tek ve çok tanrılı dinlerin tamamının temsil edildiği (monoteizmi de içeren) tanrıcılık kavramıdır. Teistler (Bu kavrama inanlara da Teist denir) farklı da olsa en az bir tanrının varlığına inanırlar. Tanrının peygamberler gönderdiğine ve o peygamberle de dinler ve kutsal kitaplar gönderildiğine inanırlar. Musevilik, Hristiyanlık, Müslümanlık ve çok Tanrılı diğer dinler bu kapsamdadır. Ateizm ve Ateist diye bir kavram yokken, Teizm ve Teist kavramları anlamsal ve uygulama olarak vardı.

Ateizm ve Ateist kavramları ise Teistlerin kendi inançlarını başkalarına anlatırken, tebliğ ederken, dayatırken, kendilerinden delil isteyen, kendilerine soru soran kişileri ikna edemeyip, inançlarını, dinlerini, peygamberlerini ve kitaplarını kabul ettiremedikleri kişilere, “bunlar Allahsız, peygambersiz, kitapsız, dinsiz” anlamında A-Teist demişlerdir. (A olumsuzluk ekidir. Yani Teist olmayan, Tanrıya inanmayan.)

Ateistler, Teistlerin kendilerini ikna için öne sürdükleri, iddiaları, fikirleri, düşünceleri, önerileri AKIL, BİLİM, VİCDAN, ADALET, SEVGİ VE AHLAK süzgecinden geçirerek soru sorarlar ve akli, ikna edici, bilimsel, somut, delilli cevaplar isterler. Teistler ise Ateistlerin sorularına, akli ve bilimsel cevap veremedikleri, iddialarını delillendiremedikleri için Ateistler de Teistlerin fikirlerine katılmadıklarını söylerler. Yani Tanrı, Peygamber, Kutsal Kitap ve Din kavramlarını Ateistler değil Teistler ortaya atmıştır. Fikirlerini ispat etmek de Ateistleri ikna etmek de Teistlerin görevidir.

Anlayacağınız Ateizm bir din değildir. Bir inanç değildir. Bir düşünce değildir. Bir akım değildir. Bir moda değildir. Sadece Teistlerin, İKNA EDEMEYİP DAMGALADIKLARI, akıllarını, vicdanlarını, kullanan, bilimi, adaleti, sevgiyi rehber edinen, iddialarda somut bilimsel delil arayan, sorgulayan insanlardır.

Yaratıcı kavramını hiç bilmeyen, duymayan bir insana, yaratıcı kavramını nasıl anlatır, nasıl izah edersiniz ve ona yaratıcının varlığını nasıl ikna edersiniz?

Ateist, Tanrıyı inkar eden kişi değildir. İnkar var olan bir şeyin reddedilmesidir, halbuki Ateistlere göre Tanrı var olmadığı için olmayan şeyin inkar edilmesi de söz konusu değildir.

Öncelikle bir şeyin yokluğu değil varlığı iddia edilir. Varlığı iddia edilenin, varlığı ispat edilememişse, o zaman onun yokluğundan bahsedilir. O şeyin yokluğundan bahsetmek, yokluğunu iddia etmek değildir. Varlığı ispat edilememiş demektir. O yüzden Ateizm, yaratıcının yokluğunu iddia etmek demek değildir.

Sizlerin Ateist dedikleriniz, Tanrıları, dogmaları, ruhsal varlıkları ve somut gerçekleri inanç yoluyla açıklanmasını reddederler.

Teistler sanıyorlar ki; Ateistler, Teistlerin kitaplarını okumadılar. Hayır kardeşim, inan bana senden daha çok okudular. Sadece senin inandığın dini değil bütün kutsal denilen kitapları okudular. Hadisleri, Talmutları, dinler tarihini okudular. Ama Teistler gibi körü körüne inanmadılar. Delil ve ispat aradılar. Çünkü akıllarına yatmadı. Öne sürdüğünüz kitaplarda, fikirlerde, kişilerin sözlerinde akılla, vicdanla, bilimle uyuşmayan birçok çelişkiler ve akıl dışı olaylar gördüler. Ateistler, Teistlere iddialarını sordular ama somut, bilimsel, delilli ispatlı cevap verip ikna edemediniz. Sizler de karşınızdakini ikna edemeyince ne dediniz? “Bunlar bizim anlattıklarımıza inanmıyor. Bunlar ATEİİSST! Bunlar kafiiir! Bunlar dinsiiiz! Bunlar pisliiik! Bunlar cahiiil! Bunların katli vaciiip!” Akılla, bilimle, ispatla, fikrinizle cevap veremeyince şiddete başvurdunuz. İnandığınız kitabın gerçek karakteri ile davrandınız. Maskeniz düştü şeytanlaştınız.

Ateist durduk yerde ateist olmadı. Siz Teistler yaptınız! O Ateist yaftasını da sizler yapıştırdınız.

İddialarınıza karşılık soru soran ve cevap veremediğiniz Ateistlere ne yaptınız? Sosyal medyada alay ve hakaret edip engellediniz, hedef gösterdiniz. GERÇEK HAYATTA İSE DÖVDÜNÜZ, YAKTINIZ VE ÖLDÜRDÜNÜZ. NE UĞRUNA? BENİM GİBİ DÜŞÜNÜP, BENİM GİBİ İNANMIYOR DİYE! KİM İÇİN? “DİN YALNIZ ALLAH’IN OLUNCAYA KADAR ONLARLA SAVAŞIN” DİYEN, GÖRMEDİĞİNİZ, DUYMADIĞINIZ, VARLIĞINI İSPATLAYAMADIĞINIZ ALLAH’INIZ UĞRUNA!

Ateistlerin sorularına akıl, bilim, vicdan, adalet, ahlak çerçevesinde, somut, bilimsel delille ikna edici cevap veremiyorsanız, sorunu Ateistlerde değil kendinizde ve inancınızda arayın. Cevap veriyorum diye ha bire Kur’an’dan ayetler gönderiyorsunuz. Kardeşim adam senin kitabını akli bulmuyor ki, bilimsel bulmuyor ki, vicdani ve ahlaki bulmuyor ki senin kitaptan verdiğin örneğe inansın! Sorun zaten senin kitabında! Sorun zaten senin Peygamberinde. Sorun senin dininde. Sorun senin Allah inancında. Sen bu kavramları akılla, bilimle, kendi cümlelerinle ispat et, ikna et sorun ortadan kalkar zaten. Hakaret etmekle, küfretmekle, yakmakla, dövüp öldürmekle ne elde edeceksin? Sevap mı? Senin inandığın sözde Allah’ın bile kendisine inanmayana sözde “yaşam hakkı” verirken, “rızık” verirken, sen kim oluyorsun da hakaret ediyor, dövüyor ve can alıyorsun?

Üstelik siz Teistler (Musevi, Hristiyan ve Müslümanlar) bırakın kendi dinleriniz arasında anlaşmayı, Müslümanlar bile kendi aranızda anlaşamadınız. Mezheplere, Tarikatlara, Cemaatlere bölündünüz. Kendi tarikatınızdan, Şeyhinizden olmayanı bile kafir ilan ettiniz. Cenneti tapulu malınız, Cehennemi kendiniz dışındakilere müstahak gördünüz. Müslüman Müslümanı öldürüyor! Sonra da kalkmış “gel bizim gibi inan” diyorsunuz! Hangi akılla? “Dinimiz akıl değil teslimiyet dinidir, aklı kenara koymadan iman etmiş olmazsınız” diyen akılla mı?

Müslümanlara, anlamak için birkaç soru, ayet ve hadis ortaya koyup cevap bekliyoruz. Cevap veremeyince “O hadis yalandır, uydurmadır, sahih değildir.” diyor. Ayet veriyoruz. “Orada öyle demek istememiştir, yanlış çeviridir, ayeti cımbızlamışsın, ayetin önüne ve sonuna bak” deyip eğip bükmeye başlıyorsunuz.

Anladık ki, Müslüman sayısınca İslam var ortada. Herkes kendi inandığı ve işine gelen İslam’ı yaşıyor ve savunuyor.

Ateistlere taş atmadan önce dönün bir kendinize bakın, özeleştiri yapın. İnancını akılla, bilimle, vicdanla, fikirle kabul ettiremiyorsan zaten o inanç sakat demektir.

BİR DİNİN ÇOK YARATICISININ OLMASI NE KADAR SAÇMA İSE, BİR YARATICININ BİRDEN ÇOK DİNİNİN, PEYGAMBERİNİN VE KİTABININ OLMASI DA O KADAR SAÇMAYKEN, BİR DİNİN DÖRT MEZHEBİ, YÜZLERCE TARİKATI, CEMAATİ OLMASI DA O KADAR SAÇMADIR!

Not 1: Umarım bundan sonraki yorumlarınızda konuya dikkat eder, özen gösterirsiniz.

Not 2: Ateistleri, Agnostikleri, Deistleri değil, FİKİRLERİNİ ELEŞTİRİN!

Sağlık, akıl ve sevgi ile kalın.

Post Teizm

 

Yorum Yok

Yorum Yapabilirsiniz

Kısa süreliğine yorum sistemi kapalıdır.